Başarısızlık korkusu - Dr. Patrick J. Cohn

  Zihinsel danışmanlık öğrencilerimden biri, Joe, (gerçek adı değil), çok özel bir yeteneğe sahip.(veya o öyle düşünüyor) Spor gerginliğine sahip olduğu olduğu için, diğer insanların(koç, takım arkadaşları, ailesi, izleyiciler, vs.) oyunu hakkında ne düşündüğü hakkında gereğinden fazla dikkatli, ve bu yüzden spor yaparken kendine bir ''zihin okuma'' yöntemi geliştirmiş. Joe zihin okuduğu sırada, diğerlerinin kendisi hakkında ne düşündükleri hakkında tahminlerde bulunuyor. Aslında Joe, diğerlerinin kendisi hakkında neler düşündüklerini harfi harfine anlayabildiğini düşünüyor!

 

Sporda gerginliğe yol açan gelişmeler dizisi:

  1. Utancı görmezden gelme
  2. Hata yapmama
  3. Diğerlerinin onun iyi bir sporcu olduğunu düşünmelerini sağlama
  4. Diğerlerinin düşüncelerini okumaya başlamadır.

 

  Diğerlerinin Joe hakkında düşündükleri onun spor yaparken hata yapmamak için daha dikkatli hareket etmesine yol açtı. Joe spor yaparken bir yandanda ''Kolay bir atışı kaçırırsam koç beni takımdan keser.'', veya ''Takımımı performansımla hayal kırıklığına uğratırım.'' gibi düşüncelerle mücadele ediyordu. Sonuç olarak, Joe'nun performansı kendini başarısızlık korkusu nedeniyle serbest bırakamaması, diğerlerini hayal kırıklığına uğratma ve/veya hata yapma korkusu ile düşüktü.

 

  Joe bu sorunları yaşayan tek sporcu değil. Aslında, spor psikolojisi ile uğraşırken görüyorsunuz ki hatalardan yapmamak veya kendilerini utandırmamak için çırpındığından düşük performans gösteren bir çok sporcu var.al Onlara göre, aşırı dikkatli ve kontrollü bir oyun kendilerini utandırmaktan veya hayal kırıklığına uğramaktan daha iyi.

 

  Tabii ki hiçkimse utanç verici bir duruma düşmek veya koç tarafından yedeğe çekıilmek istemez; fakat sürekli hata yapmamaya uğraşarak oynamak bir oyuncu için en basit deyimle müthiş bir dikkat dağıtıcıdır. Bu şekildeki bir zihin yapısı aslında sporcunun daha kötü bir performans ortaya koymasına ve ko0rktuğunun başına gelmesine neden olur.

 

  Sonuçta, başarısızlık korkusu sporcuların kendilerini tam olarak oyuna verememelerini ve bunun sonucunda da yeteneklerinin perdelenmesini sağlar. Bu zihin yapısı bir çok sporcunun oyundan yeteri kadar keyif alamamasına ve hatta bazılarının sporu bırakmasına sebep olur.

 

  Diğerlerinin ne düşündüğünü aşırı umursamak ''Sosyal onay'' adı verilen bir olgudan kaynaklanır. Sosyal onay, diğer insanlar tarafından kabul edilme ihtiyacıdır. Özellikle genç sporcular için yaşıtlarının onayı ve kabul görmenin ana motovasyon araçları olduğu bugünki toplumunda, bir çok sporcu ''zihin okuma''yı öğrenir. 

 

  Haydı yüzleşelim, yaşıtarımızın saygısını kazanmak isteriz. Ayrıca, kaç yılldır sporcu olursanız olun, 5 yıl veya 35 yıl, diğerlerini hayal kırıklığına uğratma korkusu düşük performans göstermenize yol açabilir. İşte bu yüzden, sporculara başarısızlık korkusu olmadan spor yapmayı öğretmek bu kadar önemli!

 

   Bir sporcu nasıl olurda sadece önemli olana dikkat etmeyi, başarısızlık korkusu ile sürekli zihninin bulanıdrmamayı öğrenebilir? Ben herzaman öğrencilerime; ''Kendin içinmi, yoksa diğerlerinin onayını almak içinmi spor yapıyorsun?'' sorusunu sorarak başlarım.

 

  Bu bazı sporcular için cevap verilmesi zor bir sorudur.  Birçoğu takımlarının, ailelerinin veya seyircinin onayını almak için spor yaptıklarını itiraf etmekte zorlanır.

 

  Fakat, sonuç olarak eğer odaklanmak ve performansınızın en fazlasını oyuna yansıtmak istiyorsanız, diğerlerinin ne düşündüğüne dikkat etmemelisiniz. Zihin okuma ve başarısızlık korkusunun üzerinden gelmelisiniz.

 

  Öğrencilerime bunu başarmaları için bir çok açıdan yıllardır yardım ederim. Mesela teleseminerler yoluyla.  Verdiğim eğitimlerden biri ''Herkes beni izliyor. Nasıl diğerlerinin ne düşündüğünü görmezden gelirim!'' dir. Diğerlerinin düşüncelerini umursamadan tüm performanslarını sahaya yansıtmaları için onlara zihinsel teknikler öğretiyorum.